TÜİK rakamlarına inanmıyoruz, maaş zamları yetersiz!

Renkli görüntülere sahne olan etkinlik, SEKA Park Sahili’nde yoğun ve heyecan dolu bir katılımla gerçekleşti. Tatilin başlamasıyla birlikte çocukların da yer aldığı etkinlikte, eğlenceli aktiviteler gün boyu sürdü. En çok ilgi gören etkinliklerden biri olan pamuk şeker arabası hem pikniğe katılan çocuklara hem de sahilde bulunan vatandaşlara ücretsiz pamuk şeker dağıttı. Etkinlik alanı, miniklerin neşesiyle şenlenirken programın açılış konuşmasında Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Reyhan Şengün güncel gelişmeleri değerlendirdi ve birçok kritik konuya dikkat çekti.

ON BİNLERCE İNSAN, İNSANLIK İÇİN MEYDANDAYDI

Başkan Şengün konuşmasına, geçtiğimiz pazar günü Üsküdar’da düzenlenen Özgür Gazze mitingine değinerek, alana coşkusuyla ve kararlılığıyla gelen tüm katılımcılara teşekkür ederek başladı. Bütün farklılıkları bir kenara bırakarak "Gazze ablukada, insanlık ayakta" mesajıyla meydanları dolduran on binlerce insanın Filistin’e olan hassasiyetinin, milletimizin zalime karşı mazlumdan yana olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirtti.

D-8’İN ÖNEMİ

Geçtiğimiz hafta İstanbul’da yapılan D-8’in 28. kuruluş yıldönümüne de değinen Şengün, merhum Erbakan Hoca'nın kurduğu bu yapının öneminin, yaşanan son gelişmelerle bir kez daha ortaya çıktığını belirtti ve “Emperyalist ABD’nin desteğini alan siyonist İsrail'in bölgemizde işlediği vahşete karşı yapılması gereken D-8’e sahip çıkmak ve D-60’ı mümkün kılmaktır. Evet onlarca yıldır dikkat çektiğimiz bütün tehlikeler artık bir bir sahaya yansımaya başlamıştır.” İfadelerini kullandı.

İSRAİL’İN İRAN’A YÖNELİK SALDIRILARININ KÜRESEL SİYONİZMİN BİR PARÇASI

Konuşmasında bölgedeki gerilimlere dikkat çeken Şengün, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının küresel siyonizmin bir parçası olduğunu belirterek “Bu savaş yalnızca İran’a karşı değil, özgür iradelere karşıdır. Biz bu kirli planları görüyoruz.” dedi. İsrail'in amacının İran'ı yumuşak lokma haline getirmek olduğunu belirten Şengün, “Ancak İsrail'in tek başına İran'la mücadele etme yeteneği yok. İsrail hiç olmadığı kadar zayıf. ABD’nin savaşa dahil olması, İsrail için gerekli. ABD’siz bırakın savaşı kazanmayı, savaşı 15 gün dahi sürdüremez" değerlendirmesinde bulundu. Şengün, partilerinin temel duruşunu açıklarken, "Biz Saadet Partisi olarak adaletin, hakkın, mazlumun yanında; zulmün, işgalin, emperyalizmin karşısındayız" dedi. İran halkının direniş sergilediğini belirten Şengün, "Bu bağlamda İran halkının ortaya koyduğu direnişi son derece kıymetli buluyoruz. Mazlum bir halkın işgalci bir rejime karşı onurlu direnişini görmezden gelemeyiz" ifadelerini kullandı.

TÜM BÖLGE HALKLARI İÇİN DİRENİŞ

İran'ın kararlı duruşunun sadece kendi ülkesi için olmadığını vurgulayan Şengün, "İran'ın bu süreçte sergilediği kararlı duruş, tüm bölge halkları içindir. Filistin için, Lübnan için, Yemen için, Suriye için, Irak için, Afganistan için ve elbette Türkiye içindir. Kimse bu tabloya İran meselesi olarak bakmasın." değerlendirmesinde bulundu. 

Milli Görüş hareketinin yıllardır yaptığı uyarılara dikkat çeken Şengün,” Biz bunları bugün söylemiyoruz. Milli Görüş hareketi yıllardır Irak'ın, Suriye'nin, İran'ın hedefe konulacağını ve nihai hedefin de Türkiye olduğunu söylediğinde 'bunlar komplo teorisi diyenler' vardı. Fakat geldiğimiz noktada dün komplo teorisi denen hususun, bugün bölgemizde nasıl bir hakikate dönüştüğünü yaşayarak görüyoruz." dedi.

TRT VE İSRAİL MENŞELİ YAZILIM TEPKİSİ

Şengün, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının ardından siber güvenlik ve dijital altyapının modern savaşlardaki stratejik önemine dikkat çekerek, Türkiye'deki kritik kurumların güvenlik altyapılarının İsrail menşeli firmalara verildiği iddialarını sert bir dille eleştirdi. Özellikle TRT gibi devletin en stratejik kurumlarından birinin, dijital altyapısında İsrail merkezli Appsflyer adlı bir şirketin yazılımını kullanmasının ulusal güvenlik açısından ciddi bir beka meselesi olduğunu vurguladı. Şengün, TRT Genel Müdürü'nün Türkiye Büyük Millet Meclisi KİT Komisyonu'nda yaptığı, "2022 yılında en düşük teklifi İsrailli firma verdi, o yüzden bu firmayla anlaştık" şeklindeki açıklamayı kabul edilemez buldu. Şengün, "TRT'nin güvenliğini, TRT'nin en stratejik verilerini, sadece fiyatı düşük diye İsrailli bir şirkete mi teslim ettiniz? 2022'de İsrail, başka bir İsrail miydi? " diye sorarak “Bu skandaldan derhal dönülmelidir. Devletin kurumlarında, özellikle TRT gibi halkın vergileriyle yayın yapan bir kurumda, yerli ve milli yazılımlar kullanılmalıdır.” Çağrısında bulundu.

TRT'NİN ÇİFTE STANDARDI

Şengün, haber politikasındaki çelişkiye dikkat çekerek TRT'nin çifte standardını da eleştirdi. "İstanbul'da on binlerce insanımızın katıldığı Özgür Gazze mitingi yaptık. Hollanda'daki yürüyüşü, Şili'deki protestoyu haber yapan TRT, İstanbul'daki mitingimizden tek satır söz etmedi" dedi. Necmettin Erbakan'ın öngörülerine atıfta bulunan Şengün, "Erbakan hocamız bunları 1989'da, 1991'de söylemişti. Tam 36 yıl önce. İktidarlar değişmiş, aktörler değişmiş ama TRT hâlâ aynı TRT. Keşke TRT, Gazze mitingimizi haber yapmama konusunda gösterdiği endişe ve titizliği, yazılım altyapısını verdiği İsrailli firma konusunda da gösterseydi" diyen Şengün, ironik bir tespit yaptı.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI'NA "ZAYIF" KARNE 

Şengün, öğretim yılının bitimi dolayısıyla öğrencileri, öğretmenleri ve velileri tebrik ederken, "Öğrenciler karne alıyorsa yöneticiler de karne almalı." diyerek iktidarın karnesini çıkardı ve karnenin zayıf olduğunu belirtti. 

Şengün, Millî Eğitim Bakanlığı'na üç ana başlık altında not verdi: 

1-Fırsat Eşitliği Problemi: Şengün, milyonlarca öğrencinin ekonomik nedenlerle eğitimden koptuğunu, YKS'ye başvuran öğrenci sayısında bir milyonluk azalma olduğunu ve son 5 yılda ekonomik zorluklar nedeniyle iki milyon üniversite öğrencisinin okulu bıraktığını dile getirdi. Kırsalda birleştirilmiş sınıflarda 40-50 öğrenciyle ders görüldüğünü ve beslenme çantası boş olan çocukların varlığını vurguladı.

2-Okul Güvenliği ve Temizliği Yetersizliği: Binlerce okulda yeterli temizlik ve güvenlik görevlisi bulunmamasını eleştiren Şengün, Millî Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda sınıfta kaldığını ifade etti.

3-Öğretmen İstihdamındaki Adaletsizlik: Atanamayan öğretmenlerin yaşadığı mağduriyete dikkat çeken Şengün, atama sürecinde adaletsiz puanlamalar nedeniyle gözyaşı döken öğretmenlerin olduğunu belirtti.

TÜİK RAKAMLARINA İNANMIYORUZ, ZAMLAR YETERSİZ!

Şengün, Temmuz ayı yaklaşırken emekli ve memur zamlarının yeniden gündeme gelmesine değinerek iktidarın TÜİK aracılığıyla "hak gaspı" yaptığını ve verilecek olan zamları da yetersiz bulduklarını belirtti.



Akaryakıta 6 ayda 12 defa ara zam yapan iktidarın, emeklilere 6 ayda bir, asgari ücretlilere ise 12 ayda bir zam yapmayı "çok görmesini" eleştirdi. Bu durumun "kul hakkı, hak gaspı ve vicdansızlık" olduğunu söyleyen Şengün, TÜİK rakamlarını bir kenara bırakın. Asgari ücret de dahil olmak üzere tüm çalışanlara hak ettiği zammı verin.” dedi.

Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek'in enflasyon açıklamasını "insanla alay etmek" olarak nitelendiren Şengün, özellikle büyükşehirlerdeki yüksek kira bedellerinin göz ardı edilmesini eleştirdi. Kenara bırakırsak dediğiniz kiralar, İstanbul'da 40.000 TL, Ankara'da ve İzmir'de 30.000 TL, diğer büyük şehirlerde en az 20.000 TL. Siz en az bir asgari ücrete denk gelen kira rakamlarını hangi ekonomi teorisi ile kenara bırakıyorsunuz? Bir şeyleri kenara alacaksanız faizi alın, yolsuzluğu alın, ballı ihaleleri alın. Kenara alacaksanız TÜİK’in rakamlarını alın. Ama siz bütün bunları değil de kiraları kenara alırsanız, ilk seçimde de aziz milletimiz sizleri kenara alır.” ifadelerini kullandı.

KAMU İŞÇİLERİ, STAJ VE ÇIRAKLIK SİGORTASI MAĞDURLARI YALNIZ BIRAKILDI

Şengün, ekonomi politikalarının "her kesimi mağdur eden" uygulamalara dönüştüğünü belirterek kamu işçileri ile staj ve çıraklık sigortası mağdurlarının durumuna dikkat çekti. Kamu İşçilerinin Toplu Sözleşme Teklifi: Karayollarında, demiryollarında, hastanelerde ve üniversitelerde çalışan 600 bin kamu işçisine iktidarın %24 zam teklif etmesini eleştiren Şengün, bu teklifin %35-41'lik enflasyon karşısında yetersiz olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Bu emekçilerimizin bir kısmı yerin metrelerce altında kömür madenlerinde çalışıyor. Bir kısmı yazın kavurucu sıcaklarda yollara asfalt döküyor. Orman yangınları önleme gibi en kritik en hayati yerlerde görev yapıyor. Hak ettikleri karşılık bu değildir.  Yeri geldiğinde tefeciye, ballı ihaleciye, her türlü gösterişe, şatafata para bulan iktidarın emekçiye gelince para yok demesinin hiçbir vicdanda karşılığı yoktur.  Bu işçilerimiz enflasyona ezdirilmemeli, mağduriyetleri giderilmelidir.”

Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurları: Staj ve çıraklık dönemindeki sigortaların sadece hastalık ve iş kazasını kapsamasını "haksızlık ve adaletsizlik" olarak nitelendiren Şengün, yaklaşık 250 bin vatandaşın mağdur edildiğini ve bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini belirtti.

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE ZİRVESİ VE İKTİDARA ÇAĞRI: "GENÇLERİMİZİ KURTARACAĞIZ!

Şengün, Yeni Yol Ortak Grubu'nun Türkiye'de giderek artan bağımlılığa dikkat çekmek, çözüm önerileri sunmak, gençlerimizi, insanımızı, çaresiz ailelerimizi kurtarmak için bir çaba ortaya koymak, yeni bir yol açabilmek amacıyla 22 Haziran'da gerçekleştirdiği Uyuşturucu ile Mücadele Zirvesi'ne değinerek, bağımlılıkla mücadelede bütüncül bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Türkiye'nin uyuşturucu madde, sanal kumar, alkol ve sigara kullanımında dünyada üst sıralarda olduğunu, Avrupa genelinde yakalanan sentetik uyuşturucuların %81’inin Türkiye'de ele geçirildiğini ve metanfetamin yakalamalarında yıllık %375 artış olduğunu kaydetti. Türkiye'nin aynı zamanda bir uyuşturucu madde güzergahı haline geldiğini vurguladı.

Toplumun tüm kesimlerinin en fazla uyuşturucudan şikâyet ettiğini ancak iktidarın gündemiyle milletin gündeminin aynı olmadığını belirten Şengün,  Milletimiz “Kumar, evimi batırdı” diyor. İktidar kumardan alınan verginin hesabını yapıyor.

Milletimiz “Uyuşturucu, oğlumu benden aldı” diyor. İktidar yakaladığı torbacıları ertesi gün serbest bırakıyor. Milletimiz “Artık sokağa güvenle çıkamaz hale geldik. Her köşede çeteler var” diyor. İktidar, acaba bugün hangi siyasetçiyi, hangi gazeteciyi gözaltına alsam, tutuklasam diyor.” sözleriyle iktidara seslendi:

“İktidar olduğunuzu gayet iyi biliyoruz. Zira akademisyeni, öğrenciye, gazeteciye siyasetçiye yeten o gücünüzü birçok kez gördük. Ama ne gariptir ki o kudret bir türlü uyuşturucu tacirlerine, çetelere, sanal kumar baronlarına yetmedi. Bugün kimsenin girmediği sokaklara, arka sokaklara, kör noktalara, kenar mahallelere girin. Oradaki işsizlik, enflasyon, sanal kumar insanımızın nasıl kanını emiyor görün.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE ÇAĞRI

Ülkedeki madde bağımlılığı merkezlerinin yetersiz kapasitesine dikkat çeken Şengün, her ilde AMATEM, ÇEMATEM ve rehabilitasyon merkezleri açılması, var olanların kapasitelerinin artırılması, ailelerin sürece aktif katılımının sağlanması, sosyal uyum programları ve istihdam imkanları oluşturulması gerektiğini söyledi. Ayrıca "Bağımlılıkla Mücadele Kurumu"nun derhal kurulmasını ve zehir tacirlerinin adaletin önüne çıkarılmasını talep etti.

Şengün, "86 milyon insandan sorumluyuz. Bir gencimizi feda etme lüksümüz yok. Bu gençler bu toplumun evladı. Allah'ın izniyle bu mücadeleyi biz kazanacağız. Uyuşturucuyu bitireceğiz. Kumarı bitireceğiz. Bağımlılığın her türlüsünü bitireceğiz. Toplum olarak biz kazanacağız." dedi.

GELECEK VİZYONU

Konuşmasını umut dolu sözlerle tamamlayan Şengün, " Bölgemizde ve ülkemizde yaşanan her gelişmenin, her olumsuzluğun farkında ve bilincindeyiz. Yarım asırlık milli görüş hareketi; onlarca yıldır bu sorunlarla mücadele etmiş ve aziz milletimize yol gösterici olmuştur. Asla karamsar değiliz, asla umutsuz değiliz. Allah'ın izniyle ülkemizi özlenen günlere ulaştıracak, bölgemizi huzur, refah ve barışa ulaştıracağız" dedi. Şengün, siyonizm, emperyalizm, faiz, enflasyon ve hukuksuzluk gibi sorunlara karşı mücadele edeceklerini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.

Siyaset, 26 Haziran 2025 11:51