Başkan Sarıdoğan, Kandıra’da kurulması planlanan çöp dökme tesis alanıyla ilgili açıklama yaptı.Çöp dökme tesisinin yapım sürecindeki tutarsızlıklara değinen Sarıdoğan, “Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kandıra’ya yapmaya hazırlandığı çöp dökme tesisinden vazgeçmiş. Sayın Başkan süslü kelimelerle ifade edince gerçeğin görünmez hale geleceğini sanıyor olabilir. 

Ama öyle değil. “Biyokurutma tesisi” dediği, Kandıra’yı sakinleri için yaşanmaz hale getirecek kötü koku, hava kirliliği, toprak kontaminasyonudur. Yani toprağın, suyun, doğanın, canlı hayatın yakasına yapışacak kirlilik. Kandıralılar bu tehlikeyi gördükleri için bölgeye çöp bertaraf tesisi kurulmasına sert tepki gösterdiler. Belediye de tepkiler üzerine vazgeçmek zorunda kaldı” 

İşte Başkan Sarıdoğan’ın konuya dair basın açıklamasının tam metni:

“Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kandıra’ya yapmaya hazırlandığı çöp dökme tesisinden vazgeçmiş. Sayın Başkan süslü kelimelerle ifade edince gerçeğin görünmez hale geleceğini sanıyor olabilir. Ama öyle değil. “Biyokurutma tesisi” dediği, Kandıra’yı sakinleri için yaşanmaz hale getirecek kötü koku, hava kirliliği, toprak kontaminasyonudur. Yani toprağın, suyun, doğanın, canlı hayatın yakasına yapışacak kirlilik. 

Kandıralılar bu tehlikeyi gördükleri için bölgeye çöp bertaraf tesisi kurulmasına sert tepki gösterdiler. Belediye de tepkiler üzerine vazgeçmek zorunda kaldı. Şimdi sorulması gereken can yakacak soru şu: Kandıra halkının tepkisiyle mi bunca hazırlığın yapıldığı tesisten vazgeçildi? Vakıfbank’tan 600 milyon dolar kredisi bile alınmış, tüm hazırlıkları tamamlanmış, neredeyse temeli atılacakken hem de. 

Projede bu kadar mesafe alınmış ama Kandıralılar tesisin kendi hayatlarına nasıl kötülük yapacağını ikaz ve ihtar edince vazgeçmişler.  Yani demek ki sıradan vatandaşın teknik bilgisi, öngörüsü, sezgisi Büyükşehir Belediyesi’nin yönetim aklından mukayesesiz çok daha üstün.

Beyler, o zaman halk size niye şehri yönetme yetkisi verdi? Müsaade edin, halkın kendisi yönetsin öyleyse. Tesisi yapmaktan vazgeçmekle işleri ne kadar umursamaz yürüttükleri ifşa olduğu halde bunu bir de halkın iradesine saygıyla açıklamıyorlar mı, tam evlere şenlik.

Bugün Kandıra’dan vazgeçtiniz, listenizde şimdi nereyi zehirlemek ve kirletmek var? Önceden açıklayın da oranın sakinleri haklarını savunmaya ve sizi vazgeçirmeye şimdiden başlasınlar. Sayın Başkan Büyükakın, Kandıralılara “müjde” verirken hiçbir yere zarar vermeyeceklerini ve çöp bertaraf etme tesisi kurmak yerine AR-GE projesi başlattıklarını duyurmuş.

İnsan işittiklerine inanamıyor. O zaman Vakıfbank’tan niye kredi aldınız? Kandıralılar itiraz etmeseydi tesisi yapmayacak mıydınız? Bu işe o kadar kararlı giriştiniz de şimdi aniden ne değişti? Bu girişimin zararlı olduğunu bilmiyor muydunuz? Hiç mi teknik ekibiniz yok? Anlaşılan ekibiniz de, ortak akla başvurma kabiliyetiniz de, bilgi ve beceriniz de yok.

Öyleyse şehre karşı sorumluluğumuzu yerine getirelim ve küçük bir araştırmayla ulaştığımız sonuçları size aktaralım. Ülkemizde ne yazık ki çöpler hâlâ bertaraf ediliyor. Geri dönüşümle kaynak üretme anlayışı yerleşmedi. Uzmanların verdiği bilgiye göre gelişmiş ülkelerde Atık Yönetimi Hiyerarşisi diye bir şey var. Ters çevrilmiş piramit düşünün, tabanı üst tarafta olsun, işte orada “önleme” var. Yani atığın oluşmasını önleme.

Bu katmanın altında “azaltma” yer alıyor. Dayanıklı ürünler seçerek atığı azaltmak yani. Sonra “yeniden kullanım” geliyor. Arkasından “geri dönüşüm”, sonra “geri kazanım (enerji üretme)” ve nihayet “bertaraf”. Önceki katmanlar yapıldığında bertaraf için geriye atık kalmayabilir bile. Kalsa da insana ve doğaya zarar vermeyecek miktarda olur.

Bu yöntemi uygulayan Almanya, İsveç, Hollanda gibi ülkeler enerji üretmek için çöp ithal ediyor hatta. Ama seçerek, ince eleyip sık dokuyarak, işine ne yarayacaksa onu alarak. Bizim hükümetimiz ise 2024’te sadece AB bölgesinden 650 bin tona yakın plastik ithal etti. Diğer çöp maddeleri bu miktarın dışında. Kendi çöpümüzü bertaraf ederken akıl almaz kirliliğe neden oluyorlarken bir de yabancıların çöpünü alıyoruz.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi denetimsiz, kontrolsüz, hesapsız kitapsız işler yapmaya devam ediyor ne yazık ki. Kandıra bu felaketten kendini kurtardı. Şehrin diğer bölgeleri ne olacak?  Daha fenası, Kartepe’yi mahvedecek çelikhane ve haddehane projesi hız kesmeden devam ediyor.”