Yollar trafiğe kapandı, Pazar yapacak insanlar mağdur edildi.
Evet, şov gereklidir ancak böylesine abartmak, güç göstermek için milletin ensesinde boza pişirmek ayıptır.
O salona yapılan masraflar ve bu masrafların kimin cebinden çıktığı konusunda endişesi olan insanlar size destek verecekse de vermezler.
Ak Parti abartının zirvesine tırmandı ve bu yüzden kendi içine kapanarak halktan iyice koptu.
Dün için yapılan masraf en azından 500-600 bin TL’dir.
Sadece 400 otobüsün kiralanması 150 bin TL’nin üzerindedir.
Aslında cevabını bildiğim bu faturaları kimin ödediği sorusunun yeni karşılığını açıkçası merak ediyorum ve hangi kalemle kayıta girdiği veya gireceğinin açıklamasını da sabırsızlıkla bekliyorum.
Bakalım bizim dönemimizden bu yana değişen bir şey olmuş mu..!
Ak Parti devasa bütçesiyle seçimlere giren bir partidir.
Bir ağabeyimin “Mehmet, bunların bir toplantıda harcadığı parayla biz tüm seçimleri kazanırdık” sözünü söylemesinin üzerinden 7 yıl geçti.
Değişen bir şey yok.
2011 seçimlerinden önce kurulan mecliste herkes seçim bütçesine vereceği desteği açıklarken 500 bin TL hibe eden dünün beş parasızlarının ve bu bütçeden nemalanmak için harcama kalemlerini abartanların karşısında verdiğim mücadeleyi bir Allah, bir ben, bir de orada bulunanlar bilir.
Sadece baskı kalemleri için 700 bin TL hesap çıkaranlara söylediğim sözlerden sonra o salondan çıkıp giden ve (Allah’ ı var) bana destek veren Fikri Işık’ın sözleri hafızamdan silinmedi hamdolsun.
Hz. Ömer’ in adaletinden bahsedenlerin beytül malı bu denli hoyratça sarf etmelerine vicdanım dün de el vermiyordu, bu günde.
Buralara harcanan paralar belli başlı 3-5 kişinin cebine gider.
Baskılı malzemeleri alan kişi her zaman bellidir.
Afişleri, pankartları yapan bellidir.
İç dizaynı yapan aynı kişidir.
Taşıma işini yapan firma değişmez.
Işıklandırma, kameralar, dev ekranlar, ses sistemleri müthiş paralara yapılır.
Bayraklar, flamalar, Posterler, bina giydirmeleri, billboardlar, rakeler…
Aklınıza gelebilecek her türlü tanıtım kalemleri bir masa etrafında toplanan milletvekilleri, belediye başkanları tarafından finanse edilir.
Piyasayı en baba olan açar…
O açar ki arkadan gelenler de büyük gelsin diye.
Son seçimde 500 bin TL ile Nihat Ergün açmıştı.
Arkadan İbrahim Karaosmanoğlu 500 bin TL ile devam etti.
Sonrasında diğerleri…
Öyle sizin bildiğiniz gibi genel merkezden gelen veya belediye başkan adaylarından toplanan paralarla olmaz bu işler.
Gerisini siz düşünün…
Siyaset yaptığım dönemde paraya hiç el sürmedim, hiçbir yaptığım işten para almadım.
O cazibeli yeşillerin ışıltısından istifade etmek için hiçbir gayretim olmadı.
Olmadı çünkü onun kirine bulaşmak istemedim.
Ama bunu anlamayan, bizim yaptığımız siyasetin derinliğini çözemeyen beyinsizler bizim verdiğimiz mücadeleyi başka yerlere çekmeye çalıştı.
Varsınlar bilmesinler… Onlar Allah c.c Hazretlerine çoktan havale edildi.
Şimdilerde diğer partilerin bu süreci nasıl geçirdiklerini de görme imkânım oluyor.
Ak Partinin bütçesiyle buradaki bütçeyi değil karşılaştırmak yanına yaklaştırmak bile abesle iştigal olur.
Son derece sınırlı bir bütçe, Helal-i billah, üyelerin, ilçe yöneticilerinin, başkan adayının, meclis üyelerinin kısıtlı bütçelerinden oluşan ama çok bereketli bir havuz.
Şunu yapalım diyorsun; Yapmasak olmaz mı?
Bunu yapalım diyorsun; Bizi aşıyor abi.
Ama bir bakıyorsun o yapamadığının yerine ikame ettiğin ondan daha lezzetli ve ondan daha hayırlı çıkıyor.
Herkes bir ucundan tutuyor…
Adam işini gücünü bırakıyor akşama kadar hatta gece yarısına kadar o işe para harcamamak için kendisi bir fiil çalışıyor.
Seçim aracı fazla benzin harcamasın diye deposuna kendi kesesinden benzin koyduğu arabayla yapıyor partinin işini.
İlçe yöneticisi adam çıkıyor bayrak asıyor.
Kadın kolları 3 öğün yemek yemiyor, yiyemiyor…
Ekmek arasına sıkıştırılmış tavuk veya tostla ve bir öğünle akşama kadar ev ev dolaşıyor ama yüzünde en ufak bir sitem, heyecanında en küçük bir azalma yok.
Alacağız inşallah diyor… Bu sefer başaracağız… Milletimiz bize desteğini verecek…
Çalışmamızın karşılığı burada olmazsa öbür âlemde çıkacak karşımıza diyor.
Sizin anlayacağınız; Ben yeni şeylere şahit oluyorum... Mensubiyet duygusu taşımadığım, üyesi olmadığım, sadece başkan adayına destek verdiğim bir partide çok yeni şeyler görüyorum.
Burada dışardan görmediğimiz ve aslında görmek istemediğimiz bir şey var…
Burada; İhlasla çalışan, paranın pervanesi olmayan ve milletini canından çok seven insanlar var.
Başarı mı?
Her şey bu dünyalık değil ki…
Öbür âlemde hesap vermek daha önemliyse burada o hesabın verilmesi için her şey var.
Kalın sağlıcakla.
