EMEP' ten 12 Eylül açıklaması
Siyaset, 12 Eylul 2022 14:44Emek Partisi Kocaeli İl Örgütü açıklamasında, AKP-Erdoğan yönetiminin 12 Eylül’ün doğal bir uzantısı, devamı olduğu belirtildi, "Darbelere ve darbe anayasalarına hayır, halk egemenliği için birleşelim" denildi.
Emek Partisi Kocaeli İl Örgütü, 12 Eylül 1980 faşist darbesinin yıl dönümünde açıklama yayımladı. İl Başkanı Arzu Erkan'ın imzası ile yayımlanan açıklamada, "Darbelere ve tek adam yönetimine karşı halk egemenliği!" denildi.
12 Eylül faşist rejiminin halka karşı işlediği suçların hatırladıldığı açıklamada "12 Eylül darbesinin yol açtığı fiziki ve manevi acıları kullanarak 2010 yılında bir anayasa değişikliği ile tek adam rejimi inşası için çok önemli bir dönemeci geçen AKP-Erdoğan yönetimi de 12 Eylül’ün doğal bir uzantısı, devamıdır" denildi.
Bağımsız, demokratik, gerçekten laik bir Türkiye'nin halk güçlerinin demokrasi mücadelesini yükseltmesi ile mümkün olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Darbelere ve darbe anayasalarına hayır, halk egemenliği için birleşelim" çağrısı yer aldı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
"12 Eylül faşist darbesi; Türkiye kapitalizminin, 70’lerin sonundaki güçlü işçi sınıfı ve halk hareketi karşısında girdiği krize karşı, devlet ve sermayenin ürettiği şiddet dolu bir ‘acı reçete’dir. Emekçilerin direnci nedeniyle uygulanamayan 24 Ocak kararlarının tank ve dipçik, idam ve işkence zoruyla uygulanması yoluna gidilmiş; Kenan Evren cuntası, yerel ve uluslararası güçlerin gözü kara bir işbirlikçisi olarak sahneye çıkmıştır.
12 Eylül, grevlerin yasaklandığı, işçi sınıfı ve halk örgütlerinin dağıtıldığı, toplumsal muhalefetin kan dökerek ezildiği, Kürt halkının talepleri ve hatta varlığının bir ‘terör’ çerçevesinde görülmesinin amaçlandığı bir sınıf saldırısıdır. Büyük patronların Evren ve çetesine methiyeler dizdikleri, 12 Eylül rejiminin ilk ‘sivil’ uzantısı Özal ve ekibine referans verdikleri mektuplar, 12 Eylül saldırısının sınıfsal mahiyetinin kanıtı niteliğindedir. 12 Eylül, öncelikle ve özellikle toplumun emekçi kesimlerine karşı yapılmıştır.
12 Eylül sonrasında, işçi sınıfı, yoksul köylüler, küçük üretici, kamu emekçileri, doktor, avukat, öğretmen gibi meslek sahipleri olağanüstü gelir kayıplarına uğramış, Türkiye kapitalizminin krizinin yükü bu sınıfların sırtına zorla bindirilmiştir.
Henüz 18 yaşına girmemiş Erdal Eren’i idam ederek katleden 12 Eylül, işkencenin, infazların, gözaltında kaybetmelerin, karanlık zindanların, uzun ve eziyetli tutuklamaların büyük pervasızlıkla kullanıldığı bir siyasal saldırıdır. Cuntanın mirası kendisinden büyüktür ve kendisinden sonraki tüm iktidarlar tarafından sahiplenilmiştir. Tam da darbenin 14. yılında, 12 Eylül 1994 günü Ankara’da gözaltına alınan ve gözaltında kaybedilen komünist devrimci Kenan Bilgin’in şahsında, darbenin uygulamaları ve amaçları sürdürülmüştür.
12 Eylül darbesinin yol açtığı fiziki ve manevi acıları kullanarak 2010 yılında bir anayasa değişikliği ile tek adam rejimi inşası için çok önemli bir dönemeci geçen AKP-Erdoğan yönetimi de 12 Eylül’ün doğal bir uzantısı, devamıdır. 12 Eylülcülerin Türkiye’ye zorla giydirmek istediği dar elbisenin ceplerinden çıkan siyasal İslamcı ve ülkücü kadroların oluşturduğu tek adam rejimi tüm yönleriyle 12 Eylül ile uyumludur. Kayıp oğlunun acısı istismar edilen ve sahte vaatlerle oyalanan Berfo Ana’nın, aynı kederin içinde kalarak hayata gözlerini yumması da bunu gösterir. Bugün hala ülkenin dört bir yanında işçi sınıfı ve toplumun tüm kesimlerine yönelik olarak ortaya çıkan devlet şiddetinin devamlılığı bu kapsamdadır.
12 Eylül, sermaye sınıfı ve onun asker-sivil bürokrasideki faşist işbirlikçilerinin, emekçi sınıflara ve tüm halka yönelik, sistemli, planlı ve kanlı bir saldırısıdır. Bugün bu saldırı rejimi çeşitli biçimlerle devam etmektedir. Aktörler ve bazı söylemler değişmiş, ama 12 Eylül omurgası ayakta kalmıştır. 12 Eylül’le hesaplaşma, bugüne kadar gelen 42 yılı ve bugünü de içermeden tamamlanamaz.
AKP hükümetinin 15 Temmuz darbe girişimini Allah’ın bir lütfu sayarak inşa etmeye çalıştığı fiili OHAL rejimi ve tek adam yönetimi sona ermelidir: Bağımsız, demokratik, gerçekten laik bir Türkiye halk güçlerinin demokrasi mücadelesini yükseltmesi ile mümkündür. Darbelere ve darbe anayasalarına hayır, halk egemenliği için birleşelim."
Henüz 18 yaşına girmemiş Erdal Eren’i idam ederek katleden 12 Eylül, işkencenin, infazların, gözaltında kaybetmelerin, karanlık zindanların, uzun ve eziyetli tutuklamaların büyük pervasızlıkla kullanıldığı bir siyasal saldırıdır. Cuntanın mirası kendisinden büyüktür ve kendisinden sonraki tüm iktidarlar tarafından sahiplenilmiştir. Tam da darbenin 14. yılında, 12 Eylül 1994 günü Ankara’da gözaltına alınan ve gözaltında kaybedilen komünist devrimci Kenan Bilgin’in şahsında, darbenin uygulamaları ve amaçları sürdürülmüştür.
12 Eylül darbesinin yol açtığı fiziki ve manevi acıları kullanarak 2010 yılında bir anayasa değişikliği ile tek adam rejimi inşası için çok önemli bir dönemeci geçen AKP-Erdoğan yönetimi de 12 Eylül’ün doğal bir uzantısı, devamıdır. 12 Eylülcülerin Türkiye’ye zorla giydirmek istediği dar elbisenin ceplerinden çıkan siyasal İslamcı ve ülkücü kadroların oluşturduğu tek adam rejimi tüm yönleriyle 12 Eylül ile uyumludur. Kayıp oğlunun acısı istismar edilen ve sahte vaatlerle oyalanan Berfo Ana’nın, aynı kederin içinde kalarak hayata gözlerini yumması da bunu gösterir. Bugün hala ülkenin dört bir yanında işçi sınıfı ve toplumun tüm kesimlerine yönelik olarak ortaya çıkan devlet şiddetinin devamlılığı bu kapsamdadır.
12 Eylül, sermaye sınıfı ve onun asker-sivil bürokrasideki faşist işbirlikçilerinin, emekçi sınıflara ve tüm halka yönelik, sistemli, planlı ve kanlı bir saldırısıdır. Bugün bu saldırı rejimi çeşitli biçimlerle devam etmektedir. Aktörler ve bazı söylemler değişmiş, ama 12 Eylül omurgası ayakta kalmıştır. 12 Eylül’le hesaplaşma, bugüne kadar gelen 42 yılı ve bugünü de içermeden tamamlanamaz.
AKP hükümetinin 15 Temmuz darbe girişimini Allah’ın bir lütfu sayarak inşa etmeye çalıştığı fiili OHAL rejimi ve tek adam yönetimi sona ermelidir: Bağımsız, demokratik, gerçekten laik bir Türkiye halk güçlerinin demokrasi mücadelesini yükseltmesi ile mümkündür. Darbelere ve darbe anayasalarına hayır, halk egemenliği için birleşelim."
Siyaset, 12 Eylul 2022 14:44
Yorumlar (0)
Bir köklü firmadan daha kötü haber!
Açlık sınırı 30 bin, engelli maaşı 7 bin!
BTP’liler Ankara’ya akın edecek!
Büyükakın: Biz bu temizliği yapmazsak yarın yeni nesillerin denize girme şansı olmayacak
Kocaeli Büyükşehir mezbahası örnek tesis olacak
Gebze’de 3 aydır maaş alamayan işçilere EMEP’ten destek
Başkan Gökçe Körfezkent esnafıyla bir araya geldi
Başkan Sezer Kadın Hakları Günü’nü kutladı
Tramvay hattında aydınlatma lambaları gündüz de yanıyor
Tepkilerden sonra memur zamları geri mi çekiliyor?
TRT'de yayınlanan o haber Mansur Yavaş'ı kızdırdı
Sigaradan akaryakıta o zamlar otomatiğe bağlandı!
Erdoğan, Kocaeli’de’deki Gonca efelerini tebrik etti
Başiskele’de Özel Kübra Sapmaz Yetenek Kursu açıldı
Kartepe Stadyum Yolu’nda tehlikeli hareketler
İngiltere'ye kaçan o soyguncu Fesli Kadir sever çıktı!
İmralı konusunda CHP ve DEM'den ortak tepki!
İYİ Parti Kocaeli’de görev dağılımı da tamam
O cadde karanlık ve tehlikeli
Körfezli yüzücü Trabzon’da madalyayı kaptı!
Sahte diplomalılar yönetim kademelerinde, Atatürkçü teğmen bakkallık yapıyor
Çayırova’da alkışlar özel bireylere
Vali Aktaş Kandıra’da şehit ve gazi yakınlarını ziyaret etti
Hürriyet bir kez daha Büyükakın’a seslendi: Kimi koruyorsunuz?
Hani pazarlık yoktu! PKK Öcalan'ın serbest bırakılmasını şart koşuyor
İzmit’te Engelliler Günü’nde dayanışma mesajı
Başkan bir tepsi baklava ile Kocaelispor tesislerine gitti
KSO Başkanı Zeytinoğlu ihracat rakamlarını değerlendirdi
Kocaeli’de susuzluk alarmı! Muhtarlar da devreye girdi
Maaş zam oranı zam büyük ölçüde belli oldu
Bizimköy’de çalışanlar ve yönetim hep birlikte pasta kesti
Başkan Büyükakın’dan yaşlılara: Sizler başımızın tacısınız
Körfez’de belediye ve Kızılay el ele verdi, sevgi mağazası açıldı
Maske takma zorunluluğu geri mi dönüyor?
Başkan Gökçe pazarda esnaflar ve vatandaşlarla bir araya geldi
Kocaeli’de 137 halk otobüsü şoförüne ceza
İmamın yaptığına bakın!
Euro'da yükseliş devam edecek mi?
Türkkan: Milletin parasını iktidarın borazanlarına dağıtıyorlar
