banner411

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

banner401

Bu kaza değil cinayettir

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu gündemdeki konulara değindi. 

29 Kasım 2018 22:17
Bu kaza değil cinayettir

Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun yazılı açıklamasının içeriği şöyle: Diyarbakır Baro eski Başkanımız Tahir Elçi'yi rahmet ve minnetle anıyorum. O çok değerli bir insan hakları savunucusuydu. İnsanlık onun vicdanını ve merhametini çok arayacaktır.
 
Gebze’de işçilerimizin başına gelen kaza değil cinayettir!

Gebze'de çok üzücü bir kaza oldu biliyorsunuz, bir beton bloku işçilerimizin üzerine devrildi ve gerçekten çok üzücü bir kaza gerçekleşti. Biz bu kazayla ilgili şunu söylüyoruz: Bu kaza bir kaza değildir; bu, göz göre göre gelen bir cinayettir. Neden? Çünkü Kocaeli Milletvekili olarak Kuzey Marmara Otoyolu Projesi'ni uzun süredir çok yakından takip ediyorum ve bununla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına iki tane de soru önergesi verdim. "Bu inşaat hatalı ilerliyor ve kazalara neden oluyor." dedik ve sorguladık. En son tünel inşaatı sırasında elektrik akımına kapılarak ölen Bekir Taştan'la ilgili sorduk; "Bu kaza sonrasında soruşturma yapılmış mıdır, denetimler yapılmış mıdır, denetim yapılmışsa teftiş raporlarında hangi kusurlar bulunmuştur, söz konusu inşaat tarafından tehlike sınıfının gereğince iş sağlığı ve güvenliğine dair tedbir alınmış mıdır, inşaatta tıbbi müdahale yapabilecek bir ekip var mıdır, yaralıyı ilk müdahaleyi kim yapmıştır?" diye sorduk ancak iki ayrı olaydaki soru önergelerimiz umursanmadı, cevap bile verilmedi. Bugün bu konular araştırılmadığı için, işte yeni bir kaza oldu. Bu bir kaza değildir, bu bir cinayettir.
 
Kuzey Marmara Otoyolu Projesi bu güne kadar 9 işçimizi bizden aldı!

Bakın, şu ana kadar Kuzey Marmara Otoyolu Projesi'nde 5 işçimiz vefat etti, bugün 4 işçi daha vefat etti; 9 oldu bu. Bakın, değerli arkadaşlar, bugün şimdi, Kocaeli Valiliği sanırım bir yayın yasağı getirdi. Şimdiye kadar bu önlemleri almayan Hükûmetiniz ee, yayın yasağı getirmekte çok mahir ama yayın yasağı getirmekle gerçekleri örtmüş oluyorlar. Ben bu yayın yasağını şu anda delerek gerçekleri size söyleyeyim. Bakın, şu anda medyaya yanlış haberler yansıyor "5 kişi enkaz altında kaldı." deniliyor; bu da yanlış. Maalesef şu anda 4 ölü işçimiz var, 1 yaralı ve 2 kişi de şu anda enkaz altından çıkarılmayı bekliyor ama bunlar önemsenmiyor.

İhaleler çok pahalıya gitti ancak işçilerin canları çok ucuza gitti!

Şimdi, bu ihaleler çok pahalıya gitti ancak işçilerin canları çok ucuza gitti. Neden? Çünkü Cengiz, Limak, Kolin inşaatının ihaleleriydi bunlar ve biliyorsunuz Cengiz İnşaatın marifetlerini, hepimiz çok iyi biliyoruz, tüm Türkiye tanıyor. Bakın, bir istatistik var Cengiz, Limak, Kolin son yirmi yedi yılın dünyada en çok devlet ihalesi alan firmaları. Bakın, şu ana kadar 9 işçi öldü ve yayın yasağı getirildi. Bu yayın yasağı halkın haber alma özgürlüğünü kısmak içindir. Diyarbakır Kayyumu Şeref Malkoç’u dinlemedi: ‘Kamu Denetçiliği Kurumu işçileri işe iade et diyor Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kayyumu oralı değil!’

Hukuksuzluklarınız bitmiyor, bir başka belge daha getirdim size, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinden ihracat edilen 99 işçimizle ilgili. Bakın, 99 işçimiz gitmişler Kamu Denetçiliği Kurumuna başvurmuşlar ve bu başvuru sonrasında çok önemli bir karar çıkmış, -kararı vereni biliyorsunuz Şeref Malkoç- bakın, Şeref Malkoç Kamu Başdenetçisi olarak ne demiş? "Diyarbakır Belediye Başkanlığına, işten çıkarılması işleminde hukuka uyarlılık bulunmadığı görüldüğünden öncelikle başvuranın işe iadesi gerekir." yönünde tavsiye kararı vermiş ancak bu, dinlenmemiş. Ya, hangi yasayı, hangi hukuku dinleyeceksiniz, bilemiyorum. Dinlenmemiş ve bu insanlar ihraç edilmişler.
 
Osman Kavala on üç aydır haksız, hukuksuz bir şekilde, iddianamesi bile hazırlanmadan cezaevinde tutuluyor. Bu da bitmemiş, haksızlıklarınız, hukuksuzluklarınız bitmiyor. İşte, malum biliyorsunuz, Osman Kavala on üç aydır haksız, hukuksuz bir şekilde, iddianamesi bile hazırlanmadan cezaevinde tutuluyor. Ona suç bulmak için bilim adamları sabahın köründe evlerinden gözaltına alınarak apar topar gözaltı merkezlerine götürülüyor. 
 
Alparslan Kuytul: "Siz artık Adalet ve Kalkınma Partisi değilsiniz, zulümle kalkınanlar partisisiniz." dedi O da zulme uğradı! Bu da yetmedi, başka hukuksuzluklarınızı da hatırlatacağım size Alparslan Kuytul... Alparslan Kuytul, bir İslami argümanlarla AK PARTİ'yi eleştiren Furkan Vakfının Başkanı bir hoca. Sadece bir cümle söyledi, adamın anasından emdiği sütü burnundan getirdiniz, on aydır çekmediği çileyi bırakmadınız.  Söylediği cümle şuydu, AK PARTİ'yi İslami argümanlarla eleştirerek dedi ki: "Siz artık Adalet ve Kalkınma Partisi değilsiniz, zulümle kalkınanlar partisisiniz." Bunun üzerine Alparslan Kuytul apar topar tutuklandı, on aydır tek kişilik bir hücrede, Bolu F Tipi Cezaevinde yatıyor, yirmi dört saat kimseyi göremiyor ve bu muameleyi eleştiren takipçilerinin "Alparslan Kuytul'a özgürlük" yazılı atkıları taşıması bile gözaltına alınmalarına neden oluyor arkadaşlar.
 
Kimden korkuyorsunuz? Kimden çekiniyorsunuz? Bunu lütfen bir söyleyin.

Şimdi, ülkeyi getirdiğiniz nokta ortada. Biz size buradan defalarca "Yasaları çiğnemeyin." diyoruz, umursamıyorsunuz; "Hukuka saygılı olun." diyoruz, umursamıyorsunuz; "Vicdan" diyoruz, "Allah'tan korkun." diyoruz, umursamıyorsunuz ancak Genel Başkanınıza bir ufak eleştiri geldiği zaman hop oturup hop kalkıyorsunuz. Ya, ben size sorarım: Sizin kriteriniz nedir? Kimden korkuyorsunuz? Kimden çekiniyorsunuz? Bunu lütfen bir söyleyin.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner393